Ceyda Düvenci’nin sunumuyla NTV ekranlarında izleyiciyle buluşan “Bambaşka Sohbetler” programının konuğu iş insanı Aydan Kanatlı oldu.

“DOLU DOLU BİR HAYAT”

Ceyda Düvenci’nin “Çok güzel bir hikayeniz var. Bize anlatır mısınız?” sorusunu Aydan Kanatlı şöyle yanıtladı:

“Babam şirketi kurmadan önce 25 yaşında annemle evlenmiş. Hatta ben şirketle yaşıtım. Annemle evlendikten sonra iki sene içinde şirketi kurmaya karar vermiş babam, o da farklı bir aile hikayesidir, çok çalışkan bir insandı ama annemin müthiş bir desteği vardı. Ben Eskişehirliyim, annem de 16 yaşında Eskişehir’e gelin gelmiş ama müthiş bir aşkla, ben çok iyi hatırlıyorum hep babamın yanındaydı. O yüzden bu işin içinde dünden bugüne kadar ikisi de var, ben öyle düşünüyorum. Babamla aramızda çok farklı bir iletişim vardı; benim kızım evlenmeyecek, okuyacak, bana yardımcı olacak, beraber çalışacağız derdi. Ben de ‘evlenmeyeceğim’ diyordum ama kaderin cilvesine bakın 3 çocuğum var, torunlarım var. Dolu dolu bir hayat bakarsanız. 19 yaşında evlendim, 3. çocuğum 3 aylıktı üniversite sınavına girdim yaklaşık 15 sene sonra sanırım. Ya mühendislik okuyacaksınız ya da işletme okuyacaksınız yani ben de işletme okudum. Kendimi bildim bileli şarkı söylüyordum. Hatta babaanneme ‘ben şarkıcı olacağım’ derdim, ‘olmaz’ derlerdi. Okulda hep korodaydım, klasik Türk müziği konservatuvarına gitmek istedim. Çok ciddiye almazlardı çünkü o zamanlar için söylüyorum kurallar var ve yapılması veya yapılmaması gerekenler var.”

“Bu yüzden çok tutturamadım, tutturma şansım yoktu” diyen Aydan Kanatlı, “Bir de gerçekten kız çocuğu olarak babaya aşık bir kız çocuğu, ‘ilk ve son aşkım’ derim ben hep babam için. Bir de herhalde onu kırmamak vardı ama sonra çok enteresan 10 sene falan önceydi muhtemelen aile toplantılarında şarkı söylüyorum bir yerde mikrofon görünce hemen şarkı söylüyordum. Annem bir gün ‘Ya Aydan şu sesini bir değerlendiremedin ya’ dedi. Küçüklüğümden beri yüksek tansiyon hastası olan bir insanım. İki tane küçük felç geçirdim. Sol ses telim felçli kaldı halen de öyle, sağ taraf çalışıyor. Sonra boynumdan ve belimden ameliyat oldum iki kere. Sonra benim sesim çıkmamaya başladı. İsmail Beyle yolumuz kesişti. İsmail Bey bana dedi ki ‘Sol sesinizin felç olmasından dolayı sağ tarafa da çok fazla yük biniyor ve bir kist oluşmuş, o kistin hemen alınması gerekiyor.’ İsmail Bey ameliyatımı yaptı. Bir süre konuşma yasağım vardı, ondan sonra ses terapisine başladık. Günay Acar konservatuvarın şan bölümünden mezun hocalık yapıyor. Biz Günay’la birlikte çalıştık. Kendimi sevmeyi öğrendim aslında bu süreçte” ifadelerini kullandı.

“UMARIM ANNEM BABAM GÖRÜYORDUR”

Ceyda Düvenci’nin “Albüm çıkartmışsınız. O zaman anne babanız hayatta mıydı?” sorusuna Kanatlı, “Yapmak istediğiniz şeyi sonunda mutlaka yapıyorsunuz. Umarım annem babam görüyordur öyle inanmak istiyorum. Annemle babamı ardarda kaybettim. Nenelerinden torunlarına bir albüm bırakayım dedim. Günay bana dedi ki 5 tanelik yapalım albümü. Olmaz dedim yapılıyorsa tam yapılsın, 12 tane olsun dedim. Sonra sevgili Ozan Çolakoğlu’nu bulduk. Ozan Bey’den randevu aldık, gittik, kapısını çaldık. Ben istiyorum ki iyi isimlerle ilerleyelim. Hedeflerimden biri caz müzik yapmak. Torunlarıma şöyle söylüyorum, bu dünyada hiçbir zaman hiç kimse kalıcı değil. Nenem ne kadar güçlüymüş, bu yaşta hayatın ipini bırakmamış, o mutluluk balonunu hep elinde tutmuş, bize bunları bıraktı desinler çünkü bıraktığınız ne maldır, ne paradır ama düzgün bir isimdir” yanıtını verdi.