Ceyda Düvenci’nin sunumuyla NTV ekranlarında izleyiciyle buluşan “Bambaşka Sohbetler” programının konuğu Yasemin Kay Allen ve Murat Cemcir oldu.
Yasemin Kay Allen “Büyük Aşkların Sonuncusu” oyunuyla ilgili şunları söyledi:
“Büyük Aşkların Sonuncusu oyunu 1969’da yazılmış bir modern Amerikan tiyatrosu örneği, Neil Simon tarafından yazılmış. Kendisi modern Amerikan tiyatrosunun komedi anlayışını emekle oluşturmakla ödüllendirilmiş bir yazar diye biliyorum. Ben ilk okuduğumda bu tarafını çok sevmiştim. Belki de biraz kabaca bir şey söyleyeceğim ama kadın karakterlerin insanlık halinin ne kadar incelikle yazıldığına dair ben çok etkilenmiştim bir erkek kaleminden. Klasikleşmiş yazarların böyle önemli mertebelere gelme sebebi de bu insanlık halini ayırt etmeden anlatabilmesi ama ben bir kadın olarak okuduğumda karakterlerin hem trajik, hem komedi unsurları taşıyor olmaları beni çok etkiledi.”
“NEIL SIMON OLAĞANÜSTÜ BİR YAZAR”
Murat Cemcir ise oyunla ilgili olarak “Ben romantizm kısmından çok etkilendim. Aşkı, aldatmayı, evliliği, ilişkileri, aidiyet duygusunu, sadakati bütün bu temaları kişinin kendisiyle kurduğu yüzleşmekten korktuğu ve kaçtığı her şeyi ayan beyan görüyoruz. 20 yıllık evliliğinin sonucunda üç tane çocuğu olmuş, New York’ta çok iyi bir balık restoranı işletmecisi bir adam var. Bu adam ilk aşkıyla evlenmiş ve sıkıcı olduğunu fark ediyor, hayatımın özeti ne diye düşündüm kendi kendime fena değil diye tanımladım diyor. Bundan çok rahatsız. Oyunda benim en çok sevdiğim şey şu oldu; bunu 1968 yılında yazmış, Amerikan Devleti o dönem çok fazla göç aldığı için hem Latin Amerika’dan hem dünyanın her tarafından göç aldığı için o dönemin bütün büyük film stüdyolarından bütün büyük yazarlarına hepsini toparlamış demiş ki ‘Arkadaşlar biz Amerikan aile ve ahlak yapısını korumak adına oyunlar yazalım, filmler yapalım.’ Bu amaçla yapılmış oyunlar. Tiyatro yapmaya karar verdiğimde çok fazla metin okudum, Neil Simon’un dilini çok sevdim çünkü çok basit diyaloglarla yazıyor. Amerika’da olağanüstü bir yazar yani yaşadığı dönemin Shakespeare’i” dedi.
“EDEBİ DEĞERİ YÜKSEK METİNLER OKUYUNCA ÖZÜME DÖNMÜŞ GİBİ HİSSEDİYORUM”
Ceyda Düvenci’nin “Nasıl hissediyorsunuz 60’larda yazılmış bir şeyin bir kadın olarak seni hala onurlandırıyor olması ve bir erkeğin seni o zaman anladığını hissetme fikri ama bu zaman anlamayan erkekleri konuşuyoruz geri mi gidiyoruz? Yerimizde mi sayıyoruz ya da oyuncu olarak o zaman ben bu teksti başka bir yerden ele alayım ki bari bir şeyler değişir mi duygusu geliyor mu içinize?” sorusuna yanıt veren Yasemin Kay Allen şöyle dedi:
“Modern bireyselleşme içerisinde insanlık halinin değişmeyen öznelerini ele alan şeylere oynamak hoşuna gidiyor insanın ve bazı değişmeyen gerçeklikler var kadın erkek ilişkileri üzerine. Biz ne kadar modern hayata sivil olarak adapte olsak da bir içgüdü, bir sahiplenme, bir aşk ve sevgi dediğimiz şeyin aslında değişmeyen hisler olduğuna dair tekrar bir inancını ortaya çıkarıyor insanın. Ben böyle hissediyorum edebi değeri yüksek olan metinler okuduğum zamanda, tekrar bir özüme dönmüş gibi hissediyorum açıkçası. Birbirinin içinde kaybolma hissini biraz ele alan bir metin.”
GÜNDEM
08 Aralık 2024SPOR
08 Aralık 2024GÜNDEM
08 Aralık 2024SPOR
08 Aralık 2024SPOR
08 Aralık 2024GÜNDEM
08 Aralık 2024GÜNDEM
08 Aralık 2024