Trabzonspor’un 2022-23 sezonu öncesi 5 yıllık bir sözleşme ile renklerine kattığı tecrübeli sol bek oyuncusu Eren Elmalı, Trabzonspor Kulübü’nün 218’inci sayısına konuştu, bordo-mavili takımın kendisi için bir tutku olduğunu söyledi. Yaşam felsefesini ‘hiçbir koşulda pes etmemek’ olarak tanımlayan başarılı oyuncu, profesyonel futbolculukta başarı için disiplinin olmazsa olmaz olduğunu dile getirdi. Eren, babasından aldığı “Ne iş yapıyorsan yap en iyisini yap” nasihatini ise her alanda uygulamaya çalıştığını kaydetti. Milli oyuncu bordo-mavili forma giyindiği ilk maç ile Süper Kupa’yı kazandıkları maçın en çok sevindiği maçlar olduğunu söyledi. Türkiye Kupası son 16 turunda Gençlerbirliği ile oynanan karşılaşmanın son anlarında attığı golle takıma beraberliği getiren, Elmalı bu maçı ise unutamadığını söyledi.

Bordo-mavili takımın UEFA Konferans Ligi Play-Off turu rövanş maçında Basel’e deplasmanda 2-0 mağlup olduktan sonra Avrupa’ya veda ettiği maçta büyük üzüntü yaşadığını anlatan Eren, “O maç sonrası çok üzülmüştüm. Çünkü hem ülkemiz hem de bizim için çok üzücüydü” dedi.

“FUTBOLCU OLMASAYDIM BOKSÖR OLMAK İSTERDİM”

Yeteneklerinin yanı sıra hız, dayanıklılık ve odaklanmanın da artı özellikleri olduğunu söyleyen Eren, “Sonuçlandırma benim geliştirmem gereken yönüm diye düşünüyorum” diye konuştu. Futbolcu olmasaydı boksör olmak istediğini de ifade eden Eren, ailesini her zaman kendisi için bir kahraman olarak gördüğünü belirtti. “Sihirli bir değneğe sahip olsaydım dünyada açlık ve savaşları bitirmek isterdim” diyen Eren, empati yapmanın sevdiği insanlardan beklediği özellik olduğunu sözlerine ekledi.

“HAYATIMIN EN MUTLU GÜNÜ”

Hayatının en mutlu gününün profesyonelliğe imza attığı gün olarak anlatan Eren, 18 rakamının kendisine uğurlu geldiğine inandığını ve bu yüzden de forma numarasını bu şekilde seçtiğini söyledi. Boş zamanlarında Playstation oynamak ve müzik dinlemekten hoşlandığını dile getiren Eren Elmalı, asla affetmeyeceği şeyin ise yalan konuşmak olduğunu kaydetti. Uçak korkusu olduğuna da değinen başarılı oyuncu, tarihi yapıların kendisini büyülediğini ifade etti. Eren, çabuk sinirlenmenin sevmediği yönü olduğunu buna karşın yardımsever bir yapıya sahip olmasının da en sevdiği yönü olduğunu söyledi.

Eren, Premier League maçlarını izlemekten büyük keyif aldığını ve hayran olduğu futbolcunun Cristiano Ronaldo olduğunu belirtti. Siyah rengin kendisi için vazgeçilmez olduğunu söyleyen Eren, “50 cent/Eminem dinlemekten büyük keyif alıyorum. Kıvanç Tatlıtuğ ile Brad Pitt en beğendiğim aktörler. İzlemekten keyif aldığım diziler ise Kuzey Güney ile Prison Break. Hayatım bir filme konu olsaydı sanıyorum adı ‘Adanmışlık’ olurdu. Bir adaya düşseydim de yanımda iyi anlaşabildiğim bir arkadaşımın olmasını isterdim” ifadelerini kullandı.

“EN ÇALIŞKAN TREZEGUET, EN BONKÖR UĞURCAN”

se Milano olduğunu söyleyen Eren, takım arkadaşları arasındaki enleri de şu şekilde anlattı.

En çalışkan futbolcu Trezeguet, en şakacı oyuncu Yusuf Erdoğan, en yetenekli oyuncu Thomas Meunier / Abdülkadir Ömür, en bonkör futbolcu Uğurcan Çakır, en iyi giyinen futbolcu Uğurcan Çakır / Stefano Denswil, en kötü giyinen futbolcu Berat Özdemir, en yakışıklı futbolcu iyi giyebilirse Berat!