İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) tarafından sahneye konulan eser, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverlerle buluştu. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk, etkinlik öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, festivali bu sene biraz daha genele yaymaya çalıştıklarını belirterek, özellikle çocuklar ve gençler üzerine etkinlikler yaptıklarını söyledi.

Gençlere yönelik çalışmaların sayısını gelecek yıl artırmak istediklerinin altını çizen Sağtürk, “Bu sene ‘Uçan Hollandalı’ eseriyle festivalimizin açılışını yaptık. Sahnenin teknik olanaklarını da kullanabildik. İlk kez çeşitliliği bu kadar arttırabildik. Aynı anda İDOB’un tüm kadrosunu bir araya getirdiğimiz Carmina Burana da çok büyük bir proje oldu. Tüm kadroyu hem çocuk korosunu hem çocuk balesini hem de modern dans topluluğumuzu kullandık. İlk iki temsilde çok teveccüh gördü. Çok heyecan duyuldu.” dedi.

Sağtürk, bale yarışmasını da festivale dahil ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bale yarışması devam ediyor. İstanbul’un iki yakasından sanat çağrısı haline dönüştürdük konuyu. Ayrıca Dünya Bale Federasyonunun toplantısını İstanbul’a aldık. Onu da tam bale yarışmasının içine denk getirdik ki hem onlardan da faydalanalım hem de onlarla birlikte aynı anda dünya balesinin burada olmasını sağlayabilelim. Ayın 14’ünde büyük bir gala gecesiyle yarışmamız ve festivalimiz final yapacak. Seyircimizin teveccühü inanılmaz. Hakikaten tarihi rekorlar kırılıyor. Seyircimizin en büyük sıkıntısı maalesef bilet bulma zorluğu.”

Festivallerin önemine işaret eden Sağtürk, “Dünyada Bolşoy, Scala, Metropolitan gibi çok büyük tiyatrolar var. İDOB olarak biz de çok büyük bir kitle ve güçlü bir yapıyız. Bütün sanatçılarımızın teknik kabiliyeti çok yüksek. Uluslararası arenada en iyilerimizle bir araya geldiğimiz zaman, gerçekten dünya standartlarında işler ortaya koyabilecek pozisyondayız. Bu gücümüzü çok iyi biliyoruz. Bu motivasyonla Uluslararası İstanbul Opera ve Bale Festivali’nde başlattığımız bu kıvılcımı, Efes Opera ve Bale Festivali, Bodrum Bale Festivali ve eylül ayında da Aspendos Opera ve Bale Festivalinde sürdüreceğiz.”

“SOPRANO LEYLA GENCER İLE 2008’DE MİLANO’DA TANIŞTIM”

Konuk sanatçı İtalyan bariton Simone Piazzola da Türkiye’ye ilk defa geldiğini ve çok mutlu olduğunu belirterek, “Bu eseri ilk defa söyleyeceğim fakat çok iyi sanatçılar var. Eser çok zor ama yine de çok rahatım. Beraber çok güzel provalar yaptık.” dedi. Piazzola, İstanbul’u çok beğendiğini ve İstanbul’da kalmayı düşündüğünü aktararak, İDOB’la çalışmak ve sahneye çıkmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu ifade etti.

Türk opera eserlerini bilmediğini ancak 2 önemli Türk opera sanatçısını tanıdığını vurgulayan sanatçı, “Soprano Leyla Gencer ile 2008’de Milano’da tanıştım. Öğrenciliğini yaptım. Beni çok seviyordu. Sonra tenor Murat Karahan’la tanıştım. Çok iyi arkadaş olduk. Yurt dışında birçok yerde beraber sahne aldık. Umuyorum Murat Karahan’la tekrar sahneye çıkarım. Müzik, tiyatro ve opera bütün insanlık için çok önemlidir. Çocuklarımızın güzel bir dünyada büyümesi için de sanat çok önemlidir.” şeklinde konuştu.

Koro şefi Paolo Villa ise Carmina Burana’nın normalde konser şeklinde söylenen bir eser olduğunu, ancak İDOB’un yorumuyla hem klasik hem modern balenin dahil olacağı şekilde sanatseverlerle buluştuğunu dile getirdi.

Hazırlık sürecinin uzun ve yorucu olduğuna işaret eden Villa, “Koro ilk defa ezberden söylüyor. Opera söylemek biraz daha kolay ezberleniyor. Bütün heceleri ezberlemek zor ama koro çok heyecanlı. Biz çok beğendik inşallah sanatseverler de beğenir.” diye konuştu.

CARMİNA BURANA HAKKINDA

Eserin rejisini Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür Yardımcısı Volkan Ersoy ile İDOB Bale Başkoreografı Ayşem Sunal Savaşkurt üstlendi.

Carmina Burana’da yer alan 24 parça, Volkan Ersoy’un yanı sıra Deniz Özaydın, Berk Sarıbay, Özgür Adam İnanç, Alper Marangoz ve Ferhat Güneş koreografileri ile hareket bulurken, eseri İDOB korosu ve solist sanatçıları, soprano Nazlı Deniz Süren, tenor Ufuk Toker ve bariton Kevork Tavityan seslendirdi.

Beuern şarkıları olarak da bilinen “Carmina Burana”, Münih’teki Bayern Kütüphanesi’nde bulunan, 11, 12 ve 13. yüzyıldan kalan 254 şiir ve dramatik metinden oluşuyor.