Solhan ilçesine bağlı Hazarşah köyünün Aksakal mezrasında yer alan Turna Gölü’ndeki yüzen adalar, yörenin en önemli turizm alanları arasında bulunuyor.

Her mevsim yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği, üzerinde ağaçlar bulunan yüzen adalar, ilkbaharda yeşile bürünen görüntüsüyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce “Yüzen Adalar Tabiat Anıtı” olarak koruma altına alınan yüzen adalar, ziyaretçilerine doğayla iç içe vakit geçirme imkanı sunuyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar neticesinde tur firmaları bölgeye daha fazla gelmeye başladı.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Bingöl Şube Müdürlüğü görevlilerinin tuttuğu kayıtlara göre, yüzen adalar, bu yılın başından itibaren yaklaşık 8 bin 500 ziyaretçiyi ağırladı.

Adaların manzarasının daha iyi izlenebilmesi için hakim noktaya teras yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü, gelen misafirlerin aileleriyle vakit geçirebilmesi için piknik alanında düzenleme gerçekleştirdi.

Rüzgarın yönüne göre yer değiştiren adaların hareket ettiği anlar “time-lapse” yöntemiyle dronla görüntülendi.

“DOĞADA ÇOK NADİR GÖRÜLEN DOĞAL GÜZELLİKLERDEN BİRİ”

İl Kültür ve Turizm Müdürü Selahattin Yazar, AA muhabirine, Bingöl’ün doğal güzellikleri bakımından Türkiye’de eşsiz bir zenginliğe sahip olduğunu söyledi. Bingöl’ün doğasının her mevsimde ayrı güzelliğe büründüğünü anlatan Yazar, kent turizminin en başında yüzen adalar geldiğini belirtti.

Kentte kış, doğa ve kaplıca turizminin bulunduğunu anlatan Yazar, şöyle konuştu:

“Bingöl’e yolu düşüp de yüzen adaların görmeden geçmek gerçekten bir kayıp olur. Doğal şartlar içinde oluşmuş göl, 3 adanın oluştuğu bir güzelliğe bürünmüş. Doğada çok nadir görülen doğal güzelliklerden biri. Tüm dünyada bulunan benzerlerinden farklı olarak bu adaların üzerinde ağaç var. Böyle bir güzelliği var. İnsanlar burayı merak ediyor ve buraya geliyor. Bu ilgi yıldan yıla bir artış gösteriyor.”

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının destekleriyle sosyal medya üzerinden bölgenin tanıtımı için çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirten Yazar, Bingöl’e ziyaretçi getiren çok sayıda acentenin bulunduğunu söyledi. Acentelerin belirli zamanlarda kendileriyle irtibata geçerek programlarını oluşturduğunu dile getiren Yazar, bu tür programları oluşturulduktan sonra tanıtım faaliyetleri yapıldığını, turlarla gelen ziyaretçilerin kentin güzel yerlerini gezdiğini ifade etti.

Daha fazla ziyaretçi çekmek için çalışmalarına devam ettiklerini kaydeden Yazar, şöyle devam etti:

“TÜRSAB’la sürekli iletişim halindeyiz. Bizim tavsiyelerimiz mucibince acenteler de programlarını ve turlarını organize ediyor. Bu şekilde ortak çalışmalarımız sonucu bölgeye yapılan turlar daha verimli oluyor. Artık bölgemizde çok güzel bir huzur ortamı var. İlimizde belirlediğimiz doğa yürüyüşü için rota var. Bu rotalara da yavaş yavaş artan bir turist almaya başladık. Gelenler bu doğal ortamı gezip büyük bir huzur ve mutluluk içinde ilimizden ayrılıyor.”

“BİNGÖL’ÜN GÜZELLİĞİ EŞSİZ, KARADENİZ’İ ARATMIYOR”

Ziyaretçilerden Mehmet Hanifi Başım da Bingöl’ün doğasının gerçekten çok güzel olduğunu ifade ederek, karavanla Diyarbakır’dan geldiklerini, herhangi bir zorluk yaşamadıklarını söyledi. Başım, “Doğu turu için bence güzel bir rota. Bingöl’ün güzelliği eşsiz, Karadeniz’i aratmıyor. Şu an tam mevsimi. Biz gayet memnun kaldık.” diye konuştu.

Dilan Topkan Başım ise eşi ve çocuğuyla karavanla bölgeye geldiğini dile getirerek, adaların hareket etmesinin çok ilginç olduğunu, yüzen adaları çok beğendiklerini belirtti. İstanbul’dan gelen ve aslen Trabzonlu olan Ayşe Aydın, bölgenin muhteşem olduğunu söyledi. Muş’tan gelen Mesut Çakır da ilk kez yüzen adaları ziyaret ettiğini anlatarak, “Yüzen adaları biliyordum ama yakından görmek nasip olmamıştı. Çok beğendim. Herkesin gelip görmesini isterim.” ifadelerini kullandı.